Artvin Kadın Girişimciler Turizm Geliştirme ve İşletme Kooperatifi Başkanı Hatice Nur Ersöz;
“ARTVİN KADINLARLA KALKINIR”
S.S. Artvin Kadın Girişimciler Turizm Geliştirme ve İşletme Kooperatifi Artvin’in tanıtımına katkı sağlıyor. Artvin Belediyesi’nin davetlisi olarak 6 Şubat Cumartesi günü Türkiye’nin en önemli gurmelerinin de aralarında bulunduğu 15 yemek uzmanını Artvin’in tek kadın kooperatifinde ağırlayan Kadın Girişimciler Kooperatifi adı ve tadı unutulmaya yüz tutmuş, yemek kültürümüzü tanıttı.
Kooperatif Başkanı Hatice Nur Ersöz, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Artvin’in geleceği eğitim ve turizmle mümkün olacağına göre, yemek kültürünün yeniden canlandırılarak, yöresel ürünlerle tarım sektörünün yeniden aktif hale getirilerek domino etkisi yaratılabileceğine inandığını belirtti. Artvin kültürüne ait yemekleri, Emine Kartal ile birlikte bizzat kendisi önlüğünü takarak yemekleri sunan Ersöz:
ARTVİN KADIN KOOPERATİFİ GURMELERİ AĞIRLADI
“Anneannemin ve annemin mutfağından önemli yemekleri yaparak Artvin mutfağını tanıtmak istiyorum. Sunduğumuz yemekler içerisinde ödüllü yemeğimiz olan “AYVALI YAHNİYİ” beğeninize sunuyoruz. Masada yer alan bütün yiyecekler tamamen bizim imalatımız katkı maddesi olmayan sağlıklı Artvin kültürüne ait yiyeceklerimizdir. Bir asırdır yapılan ve büyük zevkle masalarımızın başköşesindeki yemekler, tatlılar, börekler salatalarımız Türkiye’nin en önemli isimlerinden oluşan gurmelerin beğenisine sunuldu.” dedi.
ARTVİN YEMEKLERİNİ TESCİLLETMEK İSTİYORUZ
Ersöz konuşmasına önemli misafirlere yaptığı yemek söyleşisini aktararak devam etti. “Yemek sektöründe Türkiye’de ve dünyada tanınmış uzman olan siz değerli misafirleri ağırlamaktan memnuniyet duyduk. Ancak Artvin’de dört mevsimin yemekleri farklılık göstermektedir. Bunun nedeni hangi mevsimde hangi ürün yetişiyorsa onun yemeğinin yapılmasıdır. Bizler kış mevsiminde olduğumuz için bugün kış yemekleri yaptık. İlkbahar, yaz ve sonbahar yemeklerimiz şimdiden sizleri davet ediyorum. Çünkü yemeklere lezzet veren yörede üretilen sebze meyve süt, süt ürünleri ve etlerimizdir. Biz, kooperatif olarak Artvin mutfağını gün yüzüne çıkaracağız ve tanıtacağız bu anlamda desteğinizi istiyoruz. Marka yemeklerimizi Artvin adına tescillemek istiyoruz.
Bugün sizler için Kadın Kooperatifi Mutfağı’nın ödüllü yemeklerinden özel menü hazırladık . Menüde; AYVALI YAHNİ, CADI SARMASI, GENDİME ÇORBASI, ŞEKERLİ SÜTLÜ KARA KABAK ÇORBASI, ERİŞTELİ PİLAV, SALATALARDA; ŞEKERPANCARINDAN YAPILMIŞ CEVİZLİ SİRKELİ MACARE, YOĞURTLU HAVUÇ MEZESİ, TATLILARDAN MEKİK TATLISI, LAZ BÖREĞİ, ELMALI TUFAHİYE, KAYSEFİ (ERİK AÇMASI) KURU YUFKADAN AĞDALI BÖREK VE EKMEK OLARAK CADI İKRAM EDİLİRKEN ARTVİNİN MEŞHUR ÇEŞUR KIZARTMASI var. Beğeninize sunuyor, afiyet olsun diyorum.” ifadelerine yer verdi. Artvin Kadın Kooperatifi Dayanışma Mutfağı’nda ilimize gelen gurme heyeti çorba, yemek, salata, tatlılar ve böreklerden tek tek tadarak not aldı lezzetlerini, tariflerini kooperatifin aşçısı ve kurucu otağı Emine Kartal ve Kooperatif Başkanı Hatice Nur Ersöz’den aldılar. Artvin kadın kooperatifinde yemek davetine katılan gurme heyeti yemekten sonra kooperatif üyeleriyle birlikte hatıra resmi çekinerek farklı lezzet durağına yolculuk yaptılar.
BİZ KOOPERATİFİMİZİ İSTİHDAM VE
ÜRETMEK AMACIYLA KURDUK
Konuklarını uğurladıktan sonra detaylı açıklamalarda bulunan S.S Artvin Kadın Girişimciler Turizm Geliştirme ve İşletme Kooperatifi Başkanı Hatice Nur Ersöz;
“Biz Artvin’de Artvin Engelliler Derneği’nin kadın çalışması ve istihdam yaratmak için proje yaptık. İlimizde kadın girişimcileri ortaya çıkarmak istihdam yaratarak ortak çalışma ruhuyla kooperatif kurma çalışmaları için 2011-2013 yılları arası eğitim sürecimizi tamamladık. Takdir edersiniz ki Kooperatif kurmak dernek kurmak gibi değildir. Kuruluş felsefesi de sorumluluğu da çok yüksek olan kuruluşlardır.
Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı’dan (DOKA) teknik proje desteğini kazandık. İl genelinde 40 girişimci kadına eğitim vererek projemizin ana hedefi olan kooperatifleşmeyi sürdürülebilir ilkemizi gerçekleştirdik. 17 kadın girişimciyle yola çıkarak ilk kez Artvin’de kooperatif kuran kadınlarız. 2013 yılında faaliyete geçirdiğimiz kooperatifimizle imece kültürünü bir araya getirdiğimiz dayanışma mutfağında yöresel, organik, sağlıklı yemek, pasta, börek yani Artvin kültürünün vazgeçilmez tatlarını geleneksel kültürümüzle birleştirerek Artvin yemeklerini yapmaktayız.
HAYALLERİMİZİN AKSİNE 2 YILDIR
VAR OLMA MÜCADELESİ VERİYORUZ
Turizm kenti Artvin’de biz Artvinli kadınlar olarak ilimize hizmet etmek ve ekonomi yaratarak kadın istihdamını hedeflemekteyiz. Ancak; bir işletmeyi sağlıklı bir ekonomik sermaye ile işletmek mümkündür. Kooperatifimiz büyük bir aşkla, şevkle ve ümitle kuruldu. Hayallerimizin aksine iki yıldır var olma mücadelesi vermekteyiz. Biz kadınlar sıfır sermayeyle işe başladık. Üyelerimiz önceleri gönüllü mutfakta çalışarak emek vererek işletmenin gelişmesi ticari faaliyeti sürdürmesi için çok çalıştık, çalışmaya devam ediyoruz. Kooperatifimizi kurarken fizibilite yaptık. Yükselen değer olarak turizm konusunu çalışma alanı seçtik. Fakat Artvin’deki ulaşım, erişim coğrafi koşullar turizm gelişmesi anlamında olumsuz etkilenmekteyiz. Ulaşım turizmin birinci şartıdır. Kara, hava, deniz ve demir yollarının yani alternatif ulaşım yollarının Artvin’de olmaması bizi olumsuz etkiliyor.
SIKINTILARIMIZIN BAŞLICA ETKENLERİ
Artvin nüfusu işletmelerin ticari kapasitelerini belirleyen başka bir etken. Bu yıl TÜİK açıklama yaptı. Nüfusumuz 1277 kişi azalmış. Sürekli ve gizli bir göç yaşıyoruz. Bakın gazetecilerimiz bir şeye dikkat çekmişler. Bir yıl içinde ilk ve orta öğretimde 2041 öğrenci yok olmuş, gitmiş.Bu çok önemli ve dikkat çekici bir durumdur.
İkinci etken; Artvin memur, işçi, emekli öğrenci kesiminden oluşuyor. Bu insanlar dar gelirli grubuna giriyor. Geçim derdi herkesi zorlamaktadır. Artvin’in her açıdan pahalı bir il olması ayrı bir sorundur. İlimizde birçok sebze meyve diğer gıda ürünleri dışarıdan geliyor. Haliyle maliyetler yüksek oluyor.
KAMU KURUMLARI UCUZA YEMEK VEREREK HAKSIZ REKABETTE BULUNUYOR!
Bir diğer husus; Artvin’de kamu kurumlarının açmış olduğu sosyal tesisler, misafirhaneleri yemekhaneler. Bu aslında haksız rekabete giren bir durumu arz ediyor. Biz bunlarla rekabet edemiyoruz. Onlar devlet imkânlarını kullanarak tesis işletmeciliği yapmakta bu adil değil, etik değil. Artvin’de birçok kadın merdiven altı tabir edilen evlerde pasta börek yemek satarak para kazanırken hiçbir denetime ve vergiye tabi değil. Yani yerleşik düzendeki, belgeli yasal esnaf adeta cezalandırılmaktadır. Vergi, sigorta kira, personel gideri zaruri giderler derken biz bu işin altından kalkmakta zorlanıyoruz. Artvin’deki bütün işletmeleri inceliyorum. Kadınlar emeğini ortaya koyarak bu olumsuz şartlardan nasıl bir mucize yaratırız, işletmemizi ayakta nasıl tutarız onun düşüncesiyle gece gündüz çalışıyor uykularımız kaçıyor. Aile boyu boğaz tokluğuna çalışılıyor. Buna karşın müşterilerde bir memnuniyetsizlik var. Pahallı deyip duruyorlar. Neden bir kamu kurumu üç çeşit yemeği 3,5 TL’den verirse vatandaş böyle düşünecek elbet. Onlar maliyeti ve işletmeyi düşünmez ve bilmez ki? İnanın ki kimse para kazanmıyor herkes harç boç içinde kredilerle işlerini yürütmeye çalışıyorlar. Ama nereye kadar?
VALİMİZDEN BELEDİYE BAŞKANIMIZA KURUM AMİRLERİNE HALKIMIZA KADAR HERKESTEN DESTEK BEKLİYORUZ
Kooperatif Başkanı Hatice Nur Ersöz, Artvin halkına ve kendilerine haksız rekabet çeken kamu kurumlarına ve destek verebilecek kurumlara sitem ederek devam ettiği konuşmasında; ilimize bir kurum kazandırmanın gururunu yaşarken, sahipsizlik bizi derinden üzüyor. Kadın çalışma girişimimizin desteklenerek ilin kalkınmasına ivme katacak bana göre bu kahraman, fedakar kadınlarımızın elinden tutulması istiyorum.
İlin valisi, belediye başkanı ve ilimizde bulunan resmi kurumların amirlerini Artvin’in tek kadın girişim kooperatifimize desteklerini beklemekteyiz. Artvin’in kalkınması tanıtımı ve hizmet noktasında yöre insanın işlenmesi için ortak çalışma ruhunu geliştirmemiz lazım. Bu kadın ve turizm kooperatifi Türkiye’de bir ilktir.
BİZ BAKANLIK ONAYI İLE KURULDUK DESTEKLENME SÖZÜ VERİLDİĞİ HALDE DEVLETTEN TEK KURUŞ DESTEK ALAMADIK!
Biz, bakanlık onayıyla kurulduk. 2011 yılında eğitimlere katılırken 2012 dünya kooperatifçilik yılında kooperatifçilik modelinin gelişmesi için ilgili bakanlıklar projelerle destekleneceği hükümet programı olarak açıklandı. Yıl 2016 ama henüz desteklenen bir konu yok. Hiçbir yerden destek almayan bir kurum nasıl ayakta kalabilir? Bakın bu kooperatif çok zor şartlarda 2 yıl süren çalışma ile büyük umutlarla kurulmuş bir kurumdur. Destek alamazsak, ilgi görmesek yazık olacak. Bu kadar emek mücadele boşa gitmesine gönlüm razı değil. Devletimiz bize destek sözü vermişti, ama vergi yükümüz daha da arttı. Bizim üzerimizde vergi yükü kaldırmalı. Dezavantajlı grupları destekleyecek projeler acilen hayata geçirilmeli. Yapılan çalışmalar kağıt üzerinde kalmakta sadece eğitim verip insanlar oyalamak çalışma şevkimizi kırıyor.
Ülkemizde KOSGEB, İŞKUR milli eğitim müdürlükleri o kadar girişimcilik eğitimleri veriyor ki; Ne oluyor ki? Ancak yüz kişide bir kişi girişimci olarak karşımıza çıkıyorsa o da çıkarsa bu sistem sorgulanmalıdır. Gerçek girişimciler desteklenmeli, teşvik edici çalışmalar yapılmalıdır. Amaç bu ise bir an önce yasal düzenlemeler hayata geçmeli. Yoksa kooperatifçilik oluşumu ve bu müesseselerin gelişimi, artması, üretim, istihdam hayalden öteye gidemez.
HERKES HAZIRCI OLMUŞ!
Herkes hazırcılığa alışmış, üretmeden çalışmadan devlet kapısında iş beklemek en kolay iş olsa gerek. Risksiz iş. Bu zihniyet nereye kadar gidecek? Biz çok çalışmalıyız ve çok üretmeliyiz. Ekonomik dinamikleri biz insanlar yaratmalıyız. Her şeyden önemli olan küçük kentin insanlarına kurum yetkilileri sahip çıkmalı, yoksa hep beraber batıyoruz.
SON GÜNLERDE ÇOK ESNAF TİCARİ HAYATTAN ÇEKİLDİ
Son günlerde ne kadar kapanan dükkânlar var. İnsanlarımız esnafımız borçlanarak, batarak piyasadan çekiliyorlar. Yazık yıllardır bu insanlar emeğini sermayesini, varını, yoğunu ortaya koyup işletme açıyor. Gelinen olumsuz nokta şu; “Dükkanlarımız devren satılık!.” Bu yazılar dükkan vitrinlerine asılınca çok üzülüyorum. Bu anlamda meslek örgütleri, Ticaret odası, Esnaf Sanatkarlar odası gibi kurumlar üyelerine sahip çıkmalı. Bu üyeleriniz olmazsa sizler de olmazsınız bunu bilesiniz. Gün birlik beraberlik günüdür. Esnaflar köle değil. Emeğe saygı lazım. Esnaflarımızı faiz kıskacından icra takiplerinden kurtarmak lazım. İşletmelere can suyun lazım.
TURİZMİN ALT YAPISI YOK!
Turizmde göreceli iş koludur. İlin tanıtımı kadar bölge insanın bu sektörde eğitimi ve alt yapısı olmalı. Sadece ilimize turist gelmeyle olmuyor. Garsonundan lokantacısına, otelcisinden tur operatörüne, ulaşımcısına kadar birçok alanda insanlar eğitilmeli kalite gelmeli. Turizmde eğitimli hizmet ordusuyla çalışılırsa başarılı olunacağını söylemek istiyorum. Ne yaparsanız yapın, önce samimiyet memleket sevdası lazım. Göçün durdurulması için ilimize yatırım yapanları desteklemek lazım. Artvinli olarak çok çalışmalıyız. Evde boş oturacak kadınlarımız olmamalı. Genç dinamik nüfus çalışmalıdır. Hepimiz seferber olmalıyız kurumlarla yerel yönetimlerle birlikte şehrimizin gelişmesine katkı sağlamalıyız. İlimize sahip çıkarak kendi değerimiz yaratmalıyız.
Artvin’in geleceği eğitim, turizm ve organik tarımdadır. Artvin’in nesi var sorusuna vereceğimiz yegane cevap; muhteşem doğası, yaylaları, ormanları, dereleri, milattan önce 3 bin yılına kadar giden tarihi ve kendisine ait kültürü var cevabını verebiliriz. Alternatif turizmin tavan yaptığı bu dönemde Artvin bu alanda çok zengin potansiyel sunuyor. Ama maalesef bunun için girişimlerde bulunulmuyor.
BU SÖZLERİMİ S.O. S OLARAK ALGILAMANIZI İSTİYORUM
Bizim gibi girişimde bulunanlara destek verilmediği gibi, birçok vergi ve anormal sayılacak giderler yatırım yapmayı zorlaştırıyor. Eğer doğamızı koruyamazsak, alt yapı çalışmalarımızı yapamazsak, komşu iller Rize, Erzurum her türlü yatırım ve desteklerden, teşviklerden maksimum yararlanırken, Artvin’e bu imkanlar verilmez, yatırımlar yapılmasa Artvin’in geleceğini maalesef iyi göremiyorum. Buradan tüm Kamu, STK ve Odaları acilen bir araya gelerek bu konuda çalışma yapmaya davet ediyorum. Bunu girişimci, esnaf ve Artvin halkının S.O.S sesi olarak algılayın ve bizi duyun.
HER GÜN BİR BALIK ALARAK NEREYE KADAR? BALIK TUTMAYI NE ZAMAN ÖĞRENECEĞİZ?
Son olarak; Artvin halkı önce bir olmalı birlik olmalı ki, sesini daha güçlü duyurup ilgili dinamikleri harekete geçirebilsin. Bizim bütün derdimiz, Artvin’dir, Artvin’in gariban sahipsiz insanıdır. Konuşulacak çok sorunumuz var. Onun için bu kadar çok konuşmuş oldum. Lütfen nereye gittiğimizi siz de uyumadan önce düşünün, muhakeme edin. Her gün bir balık alarak daha ne kadar yaşamımız sürdüreceğiz. Biz balık tutmayı ne zaman öğreneceğiz?” diyerek sözlerini tamamladı.
08ARTVİN DERGİSİ2016-ŞUBAT10
En Son Yorumlar